Sosyal Medya Yönetimi Fiyatları

Sosyal medya ajansları çalışıyor, sosyal medya yönetimi yapmaları karşılığında ne kadar para istiyorlar? “Sosyal medya yönetimi fiyatları nedir?”, “Sosyal medya yönetimi fiyatları neye göre değişir?” sorularını merak ediyorsanız hemen açıklayalım…

Önce, sosyal medya yönetimi fiyatları neye göre değişir sorusunu cevaplayalım. Sosyal medya yönetimi fiyatları, aslında birkaç sebebe göre değişir. Emek, zaman, marka değeri ve sektöre göre değişebilir. Bu saydıklarımız hemen hemen her iş kolu için geçerli olan sebeplerdir. İşte bu sebepler, sosyal medya için de geçerlidir.

Konuyu, örnekler vererek daha açık bir hale getirelim. Haftada 20 paylaşım yapmak ile haftada 3 paylaşım yapmak arasında çok ciddi emek ve zaman farkı vardır. Dolayısıyla haftada 20 paylaşım yapan sosyal medya ajansı tabii ki haftada 3 paylaşıma göre daha yüksek bir fiyat isteyecektir.

Bunların yanında, çalıştığınız ajansın marka değeri yüksekse ve sektörde önemli referanslara sahip bir sosyal medya ajansı ise isteyeceği miktar diğer sosyal medya ajanslarından daha yüksek olacaktır. Bununla beraber çalışılan markanın değeri de aynı şekilde fiyatı belirleyici bir faktördür.

Sosyal medya yönetim fiyatları, ayda 500 liradan 10.000 liraya kadar çıkabilmektedir. Ajanslarda ise sosyal medya fiyatları, aylık 2.000 liradan başlamaktadır. Bu fiyatların içine reklam bütçesi dahil değildir. Bazı ajanslar reklam bütçesini, sosyal medya yönetim bütçesi içine dahil ederler. Reklam bütçesi de aylık minimum 500 lira olmalıdır. Bu reklam bütçesi, projeye ve hedefe göre arttırılmaktadır.

Evet, gidip tüm paranızı en iyi sosyal medya ajanslarına verin demiyoruz. Sektörde en iyi sosyal medya ajansları kalitesinde işler yapan sosyal medya ajansları da mevcut. Sizlere küçük bir uyarı daha; 3-5 kuruşa merdiven altı diye tabi edebileceğimiz yerlerle de çalışmayın. Tabii ki en iyisini siz bilirsiniz.

Sosyal medya yönetimi fiyat teklifi almak için tıklayın.

Sosyal medya nedir?

“Sosyal medya, web 2.0 tabanına geçilmesiye birlikte kullanıcıların da sürece dahil olup tüketici olmaktan çıkıp aynı zamanda üretici (türetici) de olması ve böylece kullanıcıların kendi medyasını oluşturmasıdır. İçeriklerin kaynağı, kurumlar yerine bireylerdir. Kısacası, türeticilerin medyasıdır.”

Evet, sosyal medyayı açıkladık ama süreç nasıl bu noktaya geldi? Sosyal medya çıkana kadar neler yaşandı? Hangi gelişmelerden sonra sosyal medya ortaya çıktı?

İşte bu yazımızda internetin kısa ama bir o kadar dolu tarihinden kronolojik olarak bahsedeceğiz. Her şeyin nasıl sebep sonuç ilişkisi içinde gerçekleştiğine şahit olacağız. İlk internet protokolünün nerede ve niçin ortaya çıktığı, çift yönlü veri paylaşımı (web 2.0) ve hayatımıza giren yeni kelimelerden bahsedeceğiz.

Sonrasında ise dijital pazarlama, sosyal medya, sosyal medyanın önemi ve sosyal medya yönetiminin niçin önemli olduğundan bahsedeceğiz.

Son olarak, sosyal medya ajansları ve sosyal medya yönetimi fiyatları kısmına değinip yazımızı bitireceğiz. Umarız bu küçük teknoloji tarihini okurken sıkılmazsınız.

İlk İnternet Protokolü’nün Kullanılması

Her şey, 1960’lı yıllarda Amerikan Savunma Bakanlığı’nın haberleşmeşme ihtiyacını karşılamak istemesiyle başladı. Amaç, bir bilgisayardan diğer bir bilgisayara bilgi/veri/enformasyon göndermekti. Böylece istenen bilgi akışı sağlanmış olacaktı. Gerçekten öyle de oldu! Oldu ama internetin ilerleyen zamanlarda böyle bir seviyeye geleceği tabii ki tahmin edilemezdi.

Çift Yönlü Veri Paylaşımına Geçilmesi

İnternet büyüdü, gün geçtikçe gelişti ve tek yönlü veri paylaşımı da artık tarih oldu. Tek yönlü veri paylaşımı yerine çift yönlü veri paylaşımına geçildi. Peki, neydi bu çift yönlü veri paylaşımı? Çift yönlü veri paylaşımının bir diğer ifadesi web 2.0’dir. Web 2.0’de, artık kullanıcılar da o ünlü iletişim şemasına göre (iletişimciler daha iyi bilir) “mesaj” ürebilmesine sebep oldu. Tek yönlü iletişim tabanında kullanıcılar “mesaj” üretemiyor, içerik paylaşamıyordu. Paylaşıyordu ama şimdiki gibi değil 🙂

Hayatımıza Giren Yeni Kelimeler

Kullanıcılar çift yönlü iletişim tabanında tüketici olmaktan çıkarak aynı zamanda üretici de olmaya başladı. İşte size başka bir kavram daha: türetici. Kullanıcıların tüketici olmaktan çıkıp aynı zamanda üretici de olması literatüre yeni bir kelime, yeni bir kavram kazandırmış oldu. Türetici, tüketirken üretmek ya da üretirken tüketmek anlamına geliyor. Tıpkı sosyal medyada bir videoyu izleyip, sonra onu paylaştığınızda yaptığınız gibi. Mesela siz bu yazıyı okurken tüketiyorsunuz. Bu yazıyı birazdan paylaşırsanız türetici olmuş olacaksınız.

İnternet sayesinde hayatımıza giren o kadar çok kelime var ki… Sosyal medya, dijital pazarlama, selfie, stalk, gönderi, hashtag gibi kelimeler ilk aklıma gelen kelimeler. İnternet ile hayatımıza yeni kelimeler girdi ve girmeye de devam edecek.

Çok Bilinmeyenli Bir Denklem

Evet, her yeni gelişme bir başka yeni gelişmenin oluşmasına vesile oluyor. Bu sadece dijital pazarlama alanında değil, hayatın kendi içinde olan bir gizem. Çünkü yaşıyoruz, kararlar veriyoruz, eyleme geçiriyoruz… Bazen başımıza çok kötü şeyler geliyor ve çok üzülüyoruz. Bir süre geçtikten sonra arkamıza dönüp baktığımızda iyi ki o kötü dediğimiz şey başımıza gelmiş diyoruz. Çok bilinmeyenli bir denklemin içindeyiz.

Sosyal Medyanın Hayatımıza Girişi

Sosyal medyanın hayatımıza girmesi, web 2.0 tabanlı sisteme geçtikten sonra mümkün oldu. Web 2.0’ın 2004 yılından itibaren telaffuz edilmeye başlandı. 2006 yılından itibaren de hayatımızda etkisini göstermeye başladı.

Sosyal medya ile kullanıcılar da devreye giriyor ve kullanıcıların da devreye girmesiyle etkileşim dediğimiz süreç meydana geliyor. Önce LinkedIn, Myspace, Facebook, Flickr, Digg, Reddit, YouTube; daha sonra Twitter, Tumblr, Foursquare, Instagram, Pinterest, Google Buzz, Google Plus, Snapchat, Vine, Pheed, Sulia, Thumb, Tinder, Medium, Kleek, Viddy, Atmospheir, Learnist, Periscope ve Scorp.

Şemada da görüldüğü gibi 2003 yılında LinkedIn ile sosyal medya serüveni başlamış oluyor. 2004 yılında ise Facebook piyasa çıkarak ortalığı kasıp kavurmaya başlıyor ve halen en güçlü sosyal medya ağları arasında başı çekiyor. Peş peşe hayatımıza giren yeni sosyal medya ağları, ihtiyaçlarımıza göre yazılıyor. Sosyal medya şaşırttı ve şaşırtmaya da devam edecek.

Sosyal Medyanın Önü Alınamaz Yükselişi ve Sosyal Medyanın Önemi

7,5 milyar dünya nüfusunun yarısı internete bağlanabiliyor. İnternete bağlanabilenlerin %70’inin de sosyal medyayı kullandıkları belirtiliyor. Türkiye’de ise 45 milyonu aşkın sosyal medya hesabı var ve bu da nüfunsun yarısından fazlasına tekabül ediyor. Peki, Türkiye’deki kullanıcılar sosyal medyada ne kadar zaman geçiyor?

Yapılan bir araştırmaya göre; Türkiye’deki internet kullanıcıları gün içerisinde ortalama 4 saat 37 dakikayı internette, ortalama 2 saat 56 dakikayı ise sosyal medya hesaplarında geçiriyor. Bu, şu anlama geliyor, Türkiye’deki internet kullanıcıları zamanlarının büyük bir kısmını sosyal medyada geçiriyor. Böylesine büyük bir kitlenin böylesine uzun bir zamanı sosyal medyada geçirmesi, sosyal medyanın ne kadar önemli olduğunun bir göstergesi. Evet, Türkiye sosyal medyayı seviyor.

Sosyal medyanın bu büyük potansiyelini gören markalar ise sosyal medya pazarlama, reklamcılık, online halkla ilişkiler kısmına odaklanmış oluyorlar. Bu büyük kitlenin, bu kadar büyük zamanını sosyal medyada geçirmesi, markaların avucunun içini kaşındırmaktadır. Markaların hedef kitlelerine doğrudan ulaşabilmesinin büyük bir avantaj olduğu ve bu avantajı en etkili şekilde kullanmak istemeleri tabii ki kaçınılmaz.

Kaldı ki sosyal medya, sadece markalar için değil, kişilerin de satış yapıp para kazanabildiği ticarethanelere dönmüş durumda. Bilhassa Instagram’da neredeyse 3 sosyal medya hesabından 1’i e-ticaret platformu olarak karşımıza çıkıyor.

Sosyal Medya Yönetimi ve Sosyal Medya Ajansları

Sosyal medya, böylesine önemli olmasından mütevellit iletişim uzmanlarına bırakılması gereken bir konudur. Sosyal medya, aynı zamanda bir itibar yönetimi de olduğu için “sosyal medya işte” deyip geçmemek gerekir. Zaten “sosyal medya işte” deyip bu konuyu es geçenlerin nasıl bir durumda oldukları da apaçık ortadadır.

Sosyal medya yönetimi deyip es geçmemek, bu işi sosyal medya uzmanlarına bırakabilmeniz için halihazırda birçok sosyal medya ajansı bulunmakta ve her geçen gün bu sosyal medya ajansları sayılarını arttırmaktadır.

Şu asla unutulmamalı, sosyal medya yönetimi asla sadece sosyal medya yönetimi değildir. Sosyal medya yönetiminin asla sadece sosyal medya yönetimi olmadığını önceki yazılarımızda anlatmıştık. Tabii ki sosyal medya ajansları, sosyal medya yönetimi dışında pek çok şeyi yapmaktadır.

Sosyal medya ajansları nasıl çalışır sorusunu merak ediyorsanız linke tıklayıp sosyal medya ajanslarının nasıl çalıştığını detaylı bir şekilde görebilirsiniz.

İnternet tarihine kısaca göz gezdirdik ve birçok gelişmenin birbirini peşi sıra takip ettiğini gördük. Dikkat edersiniz, sosyal medya, 10 yıllık bir geçmişe sahip olmasına rağmen toplumları nasıl değiştirmiş, nasıl yeni meslek grupları ortaya çıkarmış, terminolojiye nasıl yeni kelimeler eklemiş. Gerçekten etkileyici!

Yazımızı teveccüh buyurup okuduğunuz için teşekkür ederiz. Umarız bizi takip etmeye devam edersiniz…